10.06.2013

Öfkeni Gevşet



 ÖFKE KONTROLÜNDE EN ETKİLİ YÖNTEM

 Daha iyi iletişim

  Öfkeli insanlar genellikle düşünmeden yargılama ve bu yargıları yönünde davranma eğilimindedirler.Bu yargılar da bazen çok gerçek dışı olabilmektedir. Eğer çok elektrikli bir tartışma içine girdiyseniz ilk yapacağınız şey;yavaşlayıp gösterdiğiniz tepkileri gözlemek olmalıdır.Aklınıza gelen ilk şeyi söylemeyin,yavaşlayın ve asıl söylemek istediğinizi düşünün.Aynı anda karşınızdakinin de söylediklerini duymaya ve anlamaya çalışın.Hemen cevap vermeyin.

  Öfkenizin altında ne yattığını da anlamaya çalışın.İnsanın eleştirildiği zaman savunmaya geçmesi doğaldır ama siz de saldırıya geçip savaşmayın.Onun yerine söylenenlerin altında yatanı bulmaya asıl söylenmek isteneni dinlemeye çalışın.Ya da belki o ortamdan biraz uzaklaşıp rahatlamak isteyebilirsiniz.Ama kendinizin ya da karşınızdakinin öfkesinin kontrolden çıkmasına izin vermeyin.Sükúnetinizi korumanız durumun raydan çıkıp bir felakete dönüşmesini engelleyecektir.

 Mizah kullanın.

  
  Mizah,çeşitli yollarla öfkenizin yoğunluğunun azalmasına yardımcı olabilir.Her şeyden önce daha dengeli bir bakış açısı sağlar.Birine öfkelenip de belli sıfatlarla etiketler takmaya başladığınızda bir an durun ve o insanın gerçekten o “şey” ya da “öyle” olduğunu düşünün.Bu sahneyi gözünüzün önüne getirin.

  Örneğin birine;“muşmula” ya da “odun kafalı” gibi sıfatlarla saldırdığınızda o kişiyi gerçekten bir muşmulaymış ya da odundan bir kafası varmış gibi hayal edin ve gündelik işlerini o şekilde yaptığını gözünüzün önüne getirin.Eğer karşınızdaki insanı benzettiğiniz şeyin ne olduğunu düşünerek kafanızda gerçekten öyleymiş gibi bir resim çizebilirseniz öfkenizin azalmaya başladığını göreceksiniz.Çünkü mizah sırasında yaşanılan duygularla öfkenin bir arada bulunması mümkün değildir.

  Öfkesi çok yoğun olan kişinin davranışlarının altındaki temel mesaj;“Her şey benim istediğim gibi olmalı!” dır. Öfkeli insanlar kendilerinin ahlaken haklı ve doğru olduklarına inanırlar.Planlarını değiştirmelerine ya da engellenmelerine yol açan her türlü olay/durum,onlar için dayanılmaz bir aşağılanma gibi algılanır.Kendilerinin bu şekilde sıkıntı yaşamamaları gerektiğini düşünürler.Belki başka insanlar sıkıntı çekebilirler ama onlar değil!

  Kendinizde de buna benzer bir duyguyu yakalarsanız kendinizi tüm caddelerin,dükkanların,resmi dairelerin sahibi olan bir tanrı ya da tanrıça gibi hayal edin.Tüm insanların sizin önünüzde eğildiğini eteğinizi öptüğünü düşünün.Bu hayali görüntülere ne kadar ayrıntı koyarsanız ne kadar talepkàr olduğunuzu ve ne kadar mantık dışı davrandığınızı o kadar iyi anlayacaksınız.Ayrıca durum ve olayların gerçekte ne kadar önemsiz olduğunu da farkedeceksiniz.

  Mizah kullanırken iki noktada çok dikkatli olmak gerekir:


* Öncelikle mizah kullanmanın, sorunlarınızı gülerek geçiştirmek demek olmadığını tersine onlarla yapıcı bir şekilde yüzleşebilmeniz demek olduğunu bilmelisiniz.

* İkincisi de mizah kullanayım derken alaycı ve aşağılayıcı mizaha başvurmaktan kaçınmalısınız.Çünkü bu da sağlıksız öfke ifadesinin bir başka yoludur.

 Çevrenizi değiştirmek

  
  Bazen,sinirlenip öfkelenmemize yol açan “şeylerin” yakın çevremizde olduğunu farkederiz.Sorunlar ve sorumluluklar üzerinize öylesine yıkılır ki düştüğünüz tuzağa ve o tuzağı temsil eden insanlara karşı öfke ile kavrulursunuz.

  Biraz ara verin.Gün içinde özellikle stresli olacağını bildiğiniz saatlerde,sadece kendiniz için kullanacağınız bir zaman ayırın.Örneğin çalışan bir anne,eve geldiğinde kendisine ayıracağı bir 15 dakikalık süre olursa çocuklarının isteklerine,parlamadan daha iyi yanıt verebilir.


 Uzm.Psktr.Dr.İnci Bekci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...